İstanbul, ülkemizin en kalabalık ve hareketli şehirlerinden biri olarak her an hayata dair pek çok farklı hikaye barındırıyor. Ancak son dönemde yaşanan bir olay, şehrin dinamizminin arkasında bıraktığı karamsar bir tabloyu gözler önüne serdi. İstanbul'un Bağcılar ilçesinde, birkaç gün önce kaybolan 24 yaşındaki genç bir birey, ailesinin ve arkadaşlarının büyük kaygı ve endişesi arasında günlerce arandı. Utku Ünal ismiyle bilinen gençten acı bir haber geldi; akıllarda soru işaretleri bırakan bu durum, toplumda derin bir etki yarattı.
Utku Ünal, İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci olarak eğitimine devam ediyordu. Ailesi ve arkadaşları, genç adamı son kez 5 gün önce gördükten sonra kendisinden bir daha haber alamadı. Durumu fark eden ailesi, hemen durumu polise bildirdi. Bağcılar Emniyet Müdürlüğü'nün yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da devreye girmesiyle birlikte kaybolan genç için seferberlik ilan edildi. Arama çalışmaları, hem karada hem de havadan kapsamlı bir şekilde gerçekleştirildi. Aile ve arkadaşları, İstanbul'un dört bir yanını tarayarak ellerinden gelen tüm çabayı gösterdi. Sosyal medyada da #UtkuÜnal hashtag'i ile geniş bir kampanya başlatıldı. Bu süreçte birçok gönüllü de destek vererek, Utku'yu bulabilmek için çabaladı.
Ancak geçtiğimiz günlerde acı bir haber geldi. Arama çalışmaları sonucunda Utku Ünal'ın cansız bedenine ulaşıldı. Ailesinin yaşadığı büyük acı ve yıkım, toplumu da derinden sarstı. Bu olay, İstanbul'da kaybolan bireyler meselesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Ailelerin yaşadığı kaygıların yanı sıra, genç bireylerin hayatın çeşitli alanlarında karşılaştığı zorluklar, bu tür trajik olaylarla daha da gün yüzüne çıkıyor. Toplumda gençlere yönelik destek mekanizmalarının artırılması gerektiği yönündeki söylemler, bu olayla birlikte yeniden gündeme gelmiş oldu.
Utku'nun kaybı, sadece bir ailenin karşılaştığı bir dram değil, aynı zamanda bir toplumun göz ardı ettiği bir gerçeklik. Her yıl çok sayıda birey kayboluyor ya da intihar ediyor, ancak bu durum yeterince gündeme gelmiyor. Çoğu zaman aileler, gençlerin ruhsal durumlarını fark edemiyor ya da gerektiği ölçüde destek veremiyor. Bu tür olayların önüne geçmek için psikolojik destek, bilinçlendirme kampanyaları ve sosyal bakım hizmetlerinin artırılması hayati önem taşıyor.
Utku’nun hayatını kaybetmesi, sadece bireysel bir kayıp değil, aynı zamanda bir uyanış çağrısı niteliğinde. Bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için toplumun tüm kesimlerine büyük görevler düşüyor. Çocukların ve gençlerin ruh sağlığını koruyabilmek adına daha fazla önlem alınması, ailelerin bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi şart. Uzmanların ve sosyal hizmetlerin devreye girmesi, ilerleyen dönemlerde benzer acıların yaşanmaması için büyük bir adım olacaktır.
Arama çalışmalarında emeği geçen herkese teşekkür eden Utku'nun ailesi, bu acı olayın ardından toplumsal bir farkındalık yaratılmasını umuyor. Utku’nun anısına, gençlerin daha iyi bir yaşam sürdürebilmeleri için herkesin katkıda bulunması gerektiği mesajı veriliyor. Kaybımızın ardından yaşanan bu olay, toplumun her kesimini etkileyerek, daha sağlıklı bir gelecek için farkındalığımızı artırma konusunda cesaretlendirmesi temennisiyle son buluyor.
Utku Ünal, hayatını kaybetmiş olabilir ancak onun hatırası ve bu acı olaydan çıkarılacak dersler her zaman var olmaya devam edecek. İstanbul'un kalabalık sokaklarında kaybolan pek çok genç için umut ışığı olabilmek adına atılacak her adım, önemli bir başlangıç olabilir. Artık bu tür kayıpları önlemek, topluma düşen en büyük görev haline gelmiştir. Utku'yu unutmamak, onun yaşadığı zorlukları anlamak ve başkalarının hayatını kurtarmak için harekete geçmek, bu acı ve zor süreçte alabileceğimiz en önemli ders olarak karşımıza çıkıyor.